Thursday, April 8, 2010

boleo on left..

aylar sonra gittigim bir avik-patricia dersi. yine o "ama yapamiyorum ben, neden herseyi iyi olmaya yakin birakiyorum" hissi ve yapamiyor olmayi dusunerek hic yapamama durumu. Sonra nikos'un avik'e "yaw neden olmuyo" diye sordugunda, cevaplarin indirek olarak ve kibar bi sekilde, hani o 4 yasindaki cocuga, caktirmadan, anlasilmadan verilen cevaplar havasi vermesi. Hani herkes cok arkadascil, kimse terslemiyo, kimse benim kendime dedigim, "4 yili gecti hala pivot edemiyorsun yeterince" cumlesini suratima kurmuyor da boyle bi followerla dansediyorsan soyle yapabilirsin gibi cozumler uretiyo. Sansliyim boyle insanlar olduklari icin.. Ayrica asla kotu birsey demeyen dennis'in yine her zamanki kibarligi ile elinden geleni yaparak bana uyum gosterip, sonra da oldu demesi en azindan dersin ortasinda bi moral oldu. Tabii sonra avik'in boleo'yu gostermek icin, once beni iyice cevirip, sonra da bacagimi tutup cekmesi ile, belimdeki butun kaslar calismaya basladi :) Ahh esnek olmayan aysu ahh.. Bi yandan da yaptigimizin ters taraftan bi boleo oldugunu anlamam dersin yarisni buldu tabii, tekrar bi ahh aysu :)

tam cikarken avik'e sordum, benim bu speedy gonzalez halim neden oluyo, nasil engelleyecegim diye. BE GROUNDED.. Ne zaman farkli birsey dendi ki, ahh aysu ahh (uc oldu).. Bi de duz ayakkabi ileyken topuklar yerde olmali.. bunu unutmamaliyim, parmak ucunda olma cabasi beni bitiriyo. Ee tabii pratik de yapmayali cok oldu, dengem de bozulmus, vucudum da kalas olmus yine. I need to go back to tango, to my only love that does not leave me whatever I do to it!!

tabii ki yine tango ile hayat arasinda baglanti kurdum, kafam calismasa olmaz.. Her zaman bi onden gitme durumum vardir tangoda (ki bu da hayatta da mi boyle acep) ama hani derste bi noktada "communication" dendi ve farkettim.. Nasil tangoda karsimdaki dinlemeden hareket ediyorsam, hayatta da bu aralar yapiyorum bunu. Kafamin dikine gitmek ve baskasina karsi yeterince anlayis gostermemek, dinlemeden kendi derdine donmeye calismak falan.. Insan bi yandan bu kadar karisikken, bi yandan da bu kadar basit mi acaba?

No comments: