Wednesday, April 28, 2010

islamda tango..

“Tango, İslam dışı toplumların eğlence kültürüdür. Yabancı bir kadınla bir erkeğin göz- göze ve burun- buruna birbirleri ile sarmaş- dolaş halde oynamaları İslam inancına göre haramdır. Diyarbakır halkının, inancında, örfünde ve namus anlayışında kız ve kadınlarının erkeklerle sarmaş dolaş olması gibi bir haysiyetsizlik ve gayretsizlik yoktur. Müslüman Kürt halkının namus düşkünü olması hasebiyle böylesi rezaletlere tahammülü yoktur. Müslüman halkımız bunun iffet ve namus anlayışına saldırı olduğunu çok iyi bilmektedir. Bölgemizde, iffete, aile yapısını ayakta tutan değerlere ve namusa karşı bu kadar tahripkar saldırılar yapılmasının altında derin ve karanlık yapıların çalışmalarının olduğu aşikardır.”

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=993986&Date=28.04.2010&CategoryID=77

Tuesday, April 27, 2010

colgadas week3..

yorgunluk herseyi degistiriyomus, tekrardan kanitladim kendime bunu. Derse gec gitmenin de etkisi var. Zaten konu da beceremediklerim arasinda olunca, epey zor oldu.. Pratik yapacak da gucum yoktu, dersten sonra ciktim.. En azindan aklimda kalanlari yazayim:

- colgada yaparken bacaklar olabildigince dik. Tabii ki kilitli deil, flexible ama benim yaptigim kadar oturma pozuna da gecmemeliymisim. Ne kadar Nikos bu konuda hem fikir deilse de yelena ile, yelena israr ediyor ve hatta denemeler yapti nikos uzerinde ve anlasilan daha hafif olunuyo dik olunca. Oysa ben bacaklari diklestirince, sirtim geriye gidiyor bu sefer, o aciyi yakalayamiyorum. O konuda da oneri butun axis'imi dik tutmam gerektigi ile ilgili. Ben cok FLOPPY oldugum icin, I am all over the place. Oysa "zip it up" der yelena hep, o stiffness'i korursam hersey daha iyiymis. Oysa ben butun o stiff halimel geriye gidiyorum ve kabus oluyo..

- Donuslerde hizliymizim ve kalcam omuzlarimdan once gidiyormus. Bence ikisi ayni kapiya cikiyor zaten. Donuslerimi omuzdan yapmam lazim kesinlikle, kalca onlari takip etmeli. O zaman hem daha hafif olucam, hem lead'i takip kolay olacak, hem de leader icin benimle basacikmak.

demek ki neymis:
1. stiff axis
2. omuzlardan pivot etmece..
3. colgada'da duzlesen bacak..

hayata baglamamaliyim diyorum bu haftalik.. yoksa guzel bir cikarim olmaz miydi, yorgunken iletisimin daha zor oldugu ve yanlis anlasilmalarin daha sIk oldugu, bazen anlasilmanin hic olamadigi..

Friday, April 23, 2010

ikna..

http://video.milliyet.com.tr/Tangoya-bi-turlu-ikna-edemedi_1_37789.htm?auto=1

adrenalin..

boleo + back sacada dersi iyiydi. Hani dengesizligim uzerine bi ders oldu aslinda ama zaten ogrenmem ve calismam gereken sey bu, bi yandan eksigi goruyorum ama bi yandan bunun uzerine gidiyorum her ders ve dersin sonuna dogru bile boleolar guzellesebiliyor.. tabii kimle dansettiginle de alakali..

uzun zamandan beri hissedilmeyen o "bilinmedikle dans" heyecanini yasadim dun. Newyork'tan gelen ve iyi oldugunu tahmin ettigim birinin "do you wanna dance"i ile irkildim. Basta bi gerildim, hani yabanci biriyle dansediyorum, ne kadar advanced acaba dusuncesi ile. Ilk dans siradandi. Ikinciden sonra yavas yavas alistik sanki birbirimize, sanirim dorduncu dansta, bi yandan keyiften bi yandan da "allahim bunu mahvetmemeliyim" heyecanindan adrenalinimin yukseldigini hissettim. Ama karsimdaki leader'in iyiliginden olsa gerek, cok yerinde guzellikler yapti ve yoldan cikmadan ve acaip keyifli bitirdik dansi. Bittiginde kipkirmizi olmustum sanki ve ama cook keyif almistim.

Hani sonra dusundum - hayata baglamam lazim ya mutlaka...

biriyle tanistiginda bi gerginsindir, ne konusucaz diye dusunursun. Yanlis birsey mi soylerim, yada bu konu bi yere gider mi, hosuna gider mi, ilgisini cekiyor mu vs vs. Sonra muhabbet isinir, yerini bulur, laflafi acar. Ve an gelir, bu sefer de "ne keyifli bi muhabbet, yanlis birsey diyerek bozmasam sanki" deyiverirsin ya, aynen onun gibi. Ayrilirken, "tanistigimiza memnun oldum, cok keyifliydi muhabbet" cumlesini duymaktir ancak icini rahatlatan aslinda ;)

tango crush..

http://pantina-tangotimes.blogspot.com/2009/03/tango-husbands-boyfriends-and-one-night.html

Thursday, April 15, 2010

boleo week2..

bi boleo aksami daha..

1. Boleo yaparken topuklar asagida, hatta yerde. Gerekirse dizleri birazcik daha kirarak, grounded olmak. Boleo is a downward move, only your leg goes up, the rest gos down.
2. Daha yavas ocho yapmaliyim. Leader ayarlayabilir ama default'um daha sakin ve yavas olabilir (avik dedi)
3. donerken vucudum daha cok disassociate etmeli. Sirf bu yuzden (vucugumla kalcam daha bi paralel olduklari icin) boleo'da kollarim yetismiyo. vucudumu daha cok leader'da tutmaliyim ve overpivot yapmamaliyim. sonucta boleo bi bakc/front ocho'nun son anda karar degistirilmis hali. Normal bi ocho'dan fazla donmeye gerek yok.
4. Boleo sonrasini da dusunmeli ve sakince adimimi atmaliyim.
5. RELAXED and SLOW DOWN

Pratikte Andreas'le cok keyifli 3 dans yaptik.. Epey iyiydi, olley :)

Ana, gelecek sene de ann arbor'da oldugumu duyunca sevindi, hehehehe..

Bugun Codrin'in dogum gunuydu, dogum gunu dansi yaptik, hepimiz dansettik :)

Wednesday, April 14, 2010

duzen ve ilgi..

persembe ders, cuma pratik, cumartesi milonga, sali ders...

hmmmm, ise yariyormus. Dengem daha iyi, vucudum daha kolay isiniyo. Ayrica cuma gunku pratikte Nikos'un bahsettigi pivotlarimdaki sorun uzerine calisiyorum ve isimi kolaylastiriyor sanki. Dun de su meshur sol boleo konusunda gelisme gosterdik aslinda. Bu is bol pratikle oluyo cidden. Haftada 4 olmasa da, en azindan 2 gitmeliyim.. Ilgi gosterdikce karsiligini aliyorsun bu hayatta.. Ve karsiligini aldikca daha cok ilgi gosteriyorsun ;)

Thursday, April 8, 2010

boleo on left..

aylar sonra gittigim bir avik-patricia dersi. yine o "ama yapamiyorum ben, neden herseyi iyi olmaya yakin birakiyorum" hissi ve yapamiyor olmayi dusunerek hic yapamama durumu. Sonra nikos'un avik'e "yaw neden olmuyo" diye sordugunda, cevaplarin indirek olarak ve kibar bi sekilde, hani o 4 yasindaki cocuga, caktirmadan, anlasilmadan verilen cevaplar havasi vermesi. Hani herkes cok arkadascil, kimse terslemiyo, kimse benim kendime dedigim, "4 yili gecti hala pivot edemiyorsun yeterince" cumlesini suratima kurmuyor da boyle bi followerla dansediyorsan soyle yapabilirsin gibi cozumler uretiyo. Sansliyim boyle insanlar olduklari icin.. Ayrica asla kotu birsey demeyen dennis'in yine her zamanki kibarligi ile elinden geleni yaparak bana uyum gosterip, sonra da oldu demesi en azindan dersin ortasinda bi moral oldu. Tabii sonra avik'in boleo'yu gostermek icin, once beni iyice cevirip, sonra da bacagimi tutup cekmesi ile, belimdeki butun kaslar calismaya basladi :) Ahh esnek olmayan aysu ahh.. Bi yandan da yaptigimizin ters taraftan bi boleo oldugunu anlamam dersin yarisni buldu tabii, tekrar bi ahh aysu :)

tam cikarken avik'e sordum, benim bu speedy gonzalez halim neden oluyo, nasil engelleyecegim diye. BE GROUNDED.. Ne zaman farkli birsey dendi ki, ahh aysu ahh (uc oldu).. Bi de duz ayakkabi ileyken topuklar yerde olmali.. bunu unutmamaliyim, parmak ucunda olma cabasi beni bitiriyo. Ee tabii pratik de yapmayali cok oldu, dengem de bozulmus, vucudum da kalas olmus yine. I need to go back to tango, to my only love that does not leave me whatever I do to it!!

tabii ki yine tango ile hayat arasinda baglanti kurdum, kafam calismasa olmaz.. Her zaman bi onden gitme durumum vardir tangoda (ki bu da hayatta da mi boyle acep) ama hani derste bi noktada "communication" dendi ve farkettim.. Nasil tangoda karsimdaki dinlemeden hareket ediyorsam, hayatta da bu aralar yapiyorum bunu. Kafamin dikine gitmek ve baskasina karsi yeterince anlayis gostermemek, dinlemeden kendi derdine donmeye calismak falan.. Insan bi yandan bu kadar karisikken, bi yandan da bu kadar basit mi acaba?